demir halka

demir halka
n. ringer, ferrule
* * *
ferrule

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hızma — is. 1) Ayı, boğa vb. hayvanların dudaklarına veya burnuna geçirilen demir halka Ayının burnuna hızma takmışlar, oynatıyorlar. 2) Burun kanadına takılan süslü, altın veya gümüş halka 3) Küpe …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kelepçe — is., Far. kelebçe 1) Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti. F. R. Atay 2) tek. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bukağı — is., esk. 1) Ağır cezalıların ayaklarına takılıp ucuna pranga bağlanan demir halka Bukağılı Babanın başı ucunda düşman zindanında taşıdığı bukağılar vardı. Y. K. Beyatlı 2) Kaçmaması için hayvanların ayağına takılan zincir, demir köstek Atasözü,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KELEBÇE — Yakalanan suçluların iki bileğine birden takılan demir halka. Demir bilezik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • anele — is., den., İt. anello Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çember — is., mat., Far. çenber 1) Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri 2) mat. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi Kalbur çemberi. 3) Çocukların çevirip arkasından koştukları… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • künde — is., sp., Far. kunde 1) Güreşçinin, hasmını altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi 2) mec. Düzen, tuzak, oyun, hile 3) esk. Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek Birleşik Sözler bel kündesi oturak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lale — is., bit. b., Far. lāle 1) Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana) 2) Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık 3) tar. Ağır hapis… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • toht — is., hlk. Çoban köpeklerinin boynuna takılan dikenli demir halka, tasma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzengi — is. Eyerin iki yanında asılı bulunan ve hayvana binildiğinde ayakların basılmasına yarayan, altı düz demir halka İyi süvarilik gururuyla ayaklarını üzengiden çıkarmış, dizginleri bırakmış. F. R. Atay Birleşik Sözler üzengi kayışı üzengi kemiği… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”